10 Aralık 2006

Trenle Doğu Avrupa Turu II - DeVotchKa

Evet itiraf edeyim Ayşenur'un Beirut yazısı Doğu Avrupa'dan esen rüzgarların bir süre üstümde gezinmesine yol açtı. Son zamanlarda yanıbaşımızdaki coğrafyadan doğan müziğin indie akımlarında kendine bu kadar fazla yer bulması oldukça ilginç. Ve asıl düşündürücü olan bu müziği yapanların büyük bir kısmının oraları hiç görmemiş insanlar oluşu. Biz görelim istedik, en iyisi çok da konforlu olmayan bir trenle kısa bir yolculuğa çıkmak olduğuna karar verdik. Tren camından deniz gibi akıp giden uçsuz bucaksız yaylalar, tuna nehri insanları, isimsiz köyler, mor diyarlarda çingeneler ve diğerleri. Siz de buyrun.

Aynı anda iki farklı yerde olabilmek böyle birşey olsa gerek. Adını "A Clockwork Orange" jargonundan (çıtır/genç kız, ayrıca köken olarak Rusça'dan uyarlama aynı anlamda) alan Devotchka, Colorado'lu multi-enstrümantalist dörtlüden oluşuyor. Dörtlü demek biraz hafif kaçabilir çünkü akordiyon, trompet, buzuki, keman, piyano ve kontrbas eşliğinde bir orkestra zenginliği mevcut. Kendi deyimleri ile eastern bloc indie rock olarak adlandırdıkları müzikleri Roman/Slav kökenine dayandığı kadar Meksika/İspanyol (mariachi) folkunun ağır bastığı bir çeşit sentezden oluşuyor. Albümü baştan sona dinlediğinizde sanki batı Ukrayna'da kulağınızda Meksikalı bir grubun şarkılarını dinleyerek dolaştığınız hissi kalıyor. Fakat herşey büyüleyici bir şekilde uyumlu, enfes bir biçimde işlenmiş, olağanüstü bir gösteri değil, ışıldamıyor ama göz alıcı olmaktan çok günbatımındaki güneşin hüzünlü güzelliğini andırıyor.

Beş albümlü Devotchka asıl ününe sinema salonlarının referansları ile kavuşuyor (sinema etkeni sanki gruba çok yabancı değil, isimleri nereden geliyordu acaba). Hit single How It Ends 2005 yapımı "Everything Is Illuminated"'ın fragmanında boy gösteriyor ve ilk kez underground tanınmışlıkları farklı bir boyuta geçiyor. 2006'da ise Sundance yıldızı "Little Miss Sunshine" Devotchka'yı hızla yukarı çekiyor. Tamamına yakınını hazırladıkları soundtrack mükemmel bir filme mükemmel bir arka plan oluşturuyor. Gerçekten Yann Tiersen soundtrackleri kadar dokunaklı.

2004 çıkışlı How It Ends albümü söylemleri oldukça yalın ve açık olmasına karşın boğazınızda düğümlenip kalan cinsten bir hüzün taşıyor. Bir röportajında, albümün savaşa giden ve döndüğünde çoçukluk aşkının para uğruna zengin bir adamla evlenen genç adam Ranchero'nun hikayesini anlatığını öğreniyoruz solist Nick Urata'dan. Sevginin yavaş yavaş eriyişi, karşılık bulamama, aşkın koşullara bağlı oluşu ("you only love me ‘cause I’m leaving"), karamsarlık serzenişleri. Aslında sevgi hakkında diyeceklerini bu kadar açık dile getiren şarkı sözleri her zaman takdirimi kazanmış değildir. Hayalgücü tercihim. Ancak Devotchka'nın müziği, etrafınızı saran akordiyon notalarının gölgeleri, "you already know how this will end" sözleri yankılanırken midenize ağrılar girmesine sebeb oluyor. Hatta sonunda "love will end" diyecek kadar açık seçik olabiliyor.

Bahsi geçmesi gereken başka bir albüm (aslında ep) ise 2006'da yaptıkları Curse Your Little Heart. Bu bir cover albümü. Siouxsie, Frank Sinatra, Velvet Underground coverladıkları birkaç isim. Eğer bir cover albümünün ruhunun olmamasının anlaşılabilir bir durum olduğunu kabullenirseniz güzel denebilecek bir çalışma bu. Siouxsie coverı "The Last Beat Of My Heart" dışında (Devotchka son derece sahiplenmiş bu şarkıyı, gayet etkileyici) diğerleri orijinallerinin egzotik birer versiyonu şeklinde.

Güneş battı, karanlık iyice çöktü, trende zaman kavramı silikleşti. "forever's not so long".


Çok yönlü müziklerini az da olsa anlatabilmek bakımından: Saf Balkan şarkısı olan

Devotchka - Such A Lovely Thing
meksika ezgilerinin ağır bastığı
Devotchka - We're Leaving
biraz yadırganası ama çok güçlü Venus In Furs coverı (şakının orijinalini başucundan ayırmayanlar özellikle denemeli) ve tabi ki How It Ends.
Devotchka - Venus In Furs
Devotchka - How It Ends
Ayrıca

Little Miss Sunshine kesitleri eşliğinde "'Til The End Of Time" Klibi
Official Site
Myspace