20 Mart 2008

Four Tet



Hafızamda birkaç yıl önce Phonem müzik haftasından tadı damağımda kalan bir Four Tet & Lali Puna konseri var. O kadar güzel bi konserdi ki,pek sevgili Kieran Hebden'in yüzüne vuran ışığı dahi hatırlamaktayım.
Bu 1980 doğumlı Kieran Hebden isimli İngiliz bayı hep harika aksak ritmleriyle dinledik durduk yıllarca, ve şimdi sıra yeni albümüne geldi Four Tet'in .



Bu dört şarkılık Ringer isimli mini albüm sizi 32 dakikalık dolu dolu bir müzik ziyafetine misafir ediyor.Efsane jazz davulcusu Steve Reid ile beraber çalıştıkları bu albümde birçok genre isimlendirmesi yapılabilir ama açıkçası afrobeat ve minimal tekno dışında ben çok da uygun bir adlandırma bulamıyorum. Geçmiş albümlerle ortak noktalar yakalanabilir fakat Four Tet artık farklı bir yola sapmış gibi görünüyor, bunda uzun süredir çeşitli projelere birlikte kalkıştığı Steve Reid'in etkisi yadsınamaz sanırım.

Ringer'daki favori parçam Ribbons.Filmlerinin müzisyenleri genellikle Air olsa da bu parçayı rahatlıkla bir Sofia Coppola filmi sahnesine yerleştirebilirsiniz. Minimalize edilmiş Four Tet parçalarında teknonun nasıl uysallaştırıldığını dahice gösteriyor Hebden.Tüm parçalar likit formda bence, akışkanlıklarını araya giren jazz devreleri besliyor.Wing Body Wing kulaklara şenlik. Herşeyi çok iyi yerleştirilmiş parçaların formülünü çözmek istiyor insan. Bir yandan da, dansedelim.

Kieran Hebden ve Steve Reid Website
Four Tet Website
Myspace
Download


16 Mart 2008

Vampire Weekend



Columbia Üniversitesi'nde tanışıp kendi çektikleri filmin adını gruplarına veren birkaç Brooklynli gençten oluşuyor Vampire Weekend. Mansard Roof ile başlayan albümünü duyduğumda trampetli kırmızı ceketli şişman çocukların arasında durduğumu hayal ettim ben. Annem de kim bu tamtam yapanlar diye bir soru sordu pijamalarını katlayıp dansederken. Haklı çıktı. Baya bir yanılmış kulaklarım, çünkü kendileri Afrika tınılarını koymuşlar indie-pop karışımlarına. Cape Cod Kwassa Kwassa isminden birşeyler çıkarabilirsiniz belki.Bu şarkıyı Rolling Stone 2007'nin en iyilerinden seçmiş. Mansard Roof'dan sonra benim favorim bu grubun "kendi adını taşıyan" albümünde. Etrafta okuduğuma göre Afro-pop yaklaşımlarının yanında Paul Simon'dan ilham aldıklarını da açıkça belirtiyorlar. Yani müziklerindeki çeşitliliğini siz tahmin edin. Etmeyin, dinleyin aslında. Oxford Comma'da sevgilinizi dansa kaldırıp çevirin birçok defa. Bir de OK Computer tribute albümüne yaptıkları Exit music(for a film) coverlarını tavsiye edeceğim ben. Bir şarkıyı hem özgün hem de verdiği duyguyu bozmadan coverlamak zor bir iş çünkü bana kalırsa.



Şimdiden neşeleri ve "Afro-pop" enerjileriyle Spin dergisinin yılın en iyi grubu seçtiği Vampire Weekend, sizi bir yandan 60larda hissettirebilir, bir yandan sirke götürüp en yakın arkadaşınızın odasında dansetmeye terkedebilir. Blog ünlüsü gruplar kervanından genre karışımıyla kendini ayıran bir Indie grup olmaktan daha fazlası için çaba gösterildiğini belli eden albüm, bana kalırsa fazlasıyla özgün ve diğer Indie klişelerinden kendini ayırıyor.

Not: Yazıyı yazdıktan sonra aşağıdaki fotoğrafı buldum ve aslında bu grubu anlatmak için tek başına yeterli olduğunu düşündüm.



Vampire Weekend Resmi site
Myspace

Dinle:
Mansard Roof
Cape Code Kwassa Kwassa


12 Mart 2008

Cajun Dance Party

Yüzyıllar sonra merhaba! Bu posta özür dileyerek mi başlamalı bilemiyorum. Ama belki de herşeyin bir zamanı vardır. Şimdi birşeyler okumak herkesi daha da mutlu eder belki. Çok bilmiş tavşanlar olarak yazmadığımız süre boyunca kaçırdığımız bir sürü şey oldu tabiiki, şimdi yola kaç kişi devam ediyoruz onu bile bilmemekteyim açıkçası. Fakat biryerden başlamak gerekiyor galiba. Örneğin bana kalırsa yazmadığımızdan beri duyduğum en en en iyi şey Radiohead'in In Rainbows albümüydü. Tartışmaya gerek duymuyorum. Bir süre daha da böyle kalacaktır heralde.

Girişimizi kısa kesecek olursak ilk değinmek istediğim grup Cajun Dance Party. İngiltere'den 5 kişilik çocuk ruhunu müzik arşivinize katmak istiyorsanız Cajun Dance Party bunun için birebir. Pitchfork bu Indie-pop grubu Arctic Monkeys ve Mystery Jets ile kıyaslamaktayken ben biraz daha farklı buluyorum kendilerini, Arctic Monkeys'i biraz kayırarak tabii. Birkaç fırın ekmekleri var Arctic Monkeys'le kıyaslanmak için.Ama The Next Untouchables ile yaptıkları çıkış herkesi dansettirebilir bence. Buttercup ise uslu dur diyor. Çok eğlendim dinlerken. Oley bahar geldi dedim.


Grup 2008 yılı içinde iki albüm çıkarmış olacak. "The Race" de nisanda son bulmuş olacak ikinci çıkışlarının değerli parçası bana kalırsa. Okullarını da aksatmamaya çalışıyorlarmış bu sırada. Aferin onlara. Hep ellerinde tuttukları renkli şemsiyenin altında durmaktan kaynaklanmış olabileceğini düşündüğüm gökkuşaklı şarkılarını severek tavsiye etmekteyim .

CDP Official Website
CDP Myspace


Hoşgeldik(mi?).